-Abi geçen bi arkadaş Banana Fish diye bişey anlattı. Acayip bişey. Böyle çok fena kendini kaptırıp gidiyosun.
-Hadi ya, neymiş o?
-Ya böyle New York’ta geçiyo şimdi bu hikaye. Ash diye genç bi çocuk var. Böyle bi sokak çetesinin lideri bu. Karizmatik bi bebe. Belinde silahla geziyo sürekli. Vurdu mu asla şaşırmıyo hedefini. Bi de bu çocuğun peşine düşen bi mafya var. Ama mafya böyle bildiğin ağzına kadar boka batmış. Her türlü pislik var. Ash bunlara karşı tek başına mücadele ediyo. Çok sürükleyici.
-Adı ne dedin?
-Banana Fish.
-O ne lan öyle isim mi olur?
-Abi işte Banana Fish diye bişey var. Kimse bilmiyo ne olduğunu. İnsan mı, yeraltı örgütü mü, başka bişey mi bilmiyosun. Gizem de var yani hikayede.
-Diyosun?
-Yani sana demem o ki, böyle komplo teorileri, derin devlet ilişkileri, kimyasal silahlar falan ilgilini çekiyorsa, bir de böyle bol aksiyonlu şeyleri seviyosan bi bak derim.
-Aşk yok mu bunun içinde?
-Ha?
-Aşk diyorum. Yok mu?
-Var abi... O da var...